Hablemitoğlu suikastı davasında tanıklar dinlendi

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun, 18 Aralık 2002’de Ankara Çankaya’daki evinin önünde öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş’ın da arasında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davada tanıklar dinlenildi.

Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, sanıklar Levent Göktaş, Aydın Köstem, Mehmet Narin, Fikret Emek, Nuri Gökhan Bozkır, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile Enver Altaylı katıldı.

Mahkeme başkanının dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından tanıkların dinlenilmesine geçildi.

“BOZKIR’LA KİEV’DE BİR KEZ GÖRÜŞTÜK”

Gazeteci Abdurrahman Şimşek, SEGBİS ile bağlandığı duruşmada tanık olarak dinlendi. Şimşek, Bozkır ile Ukrayna’nın başkenti Kiev’de tanıştığını ve orada Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili röportaj yaptığını belirtti.

Cinayetle ilgili belgeleri incelediğinden dosya hakkında bilgi sahibi olduğunu aktaran Şimşek, “2017 yılında Necip Cem İşçimen başsavcı vekiliydi. Hablemitoğlu ile ilgili sohbet ederken bazı hususları not aldım. Benden önce Hürriyet gazetesi de Hablemitoğlu ile ilgili haber yapmıştı. Bozkır, bizden önce verdiği röportajdan sonra, ‘Bize farklı ne anlatabilir’ diye Ukrayna’ya röportaj yapmaya gittim. Röportajda Bozkır’a olay günü neden telefonunun kapalı olduğunu sordum. Bozkır da tutarsız cevaplar verdi” dedi.

“GERÇEKLERİ ANLATIRSAM ÖLDÜRÜRLER”

Hablemitoğlu ailesinin avukatı Ersan Barkın, Bozkır’ın daha önceki ifadeleri baskı altında verdiğini söylediğini hatırlatarak, “Haberi neden hemen yayınlamadınız da birkaç yıl sonra yayınladınız” sorusunu yöneltti.

Cevap veren Şimşek, “Bozkır yakalandığında gündem olduğu için yayınladık. Daha önce yayınlamak istemedik; çünkü dosyada gizlilik vardı. Onu da ihlal etmek istemedim. Ukrayna’da konuştuğumuzda Bozkır, özellikle Tarkan Mumcuoğlu ve Levent Göktaş’tan bahsetti, onları tanıdığını söylemişti. Röportaj dışında Bozkır’a doğruları söylemediğini, çelişkili cevaplar verdiğini belirttim. Bozkır da ‘Gerçekleri anlatırsam beni öldürürler. Bu devlet beni koruyamaz’ dedi. FETÖ’nün kendisini öldürmesinden korktuğunu düşünüyorum. Bozkır her şeyi biliyor gibiydi. Kendisinin bu olayların içinde olmadığını iddia ediyordu; ama verdiği bilgiler oradaymış gibiydi. Kayıt dışında konuştuğumuzda, cinayet nedeni olarak hem FETÖ’yü hem de Hablemitoğlu’nun MİT müsteşarı adayı olması olarak söyledi” diye konuştu.

“YALAN SÖYLÜYOR”

Savcı, “Bozkır ile yaptığınız röportajda Bozkır, kayıt dışında tetikçi olarak Mumcuoğlu’nu ima etti dediniz. Bunu nasıl anladınız” diye sordu. Şimşek, “Bozkır, kayıt dışında Emek hakkında FETÖ’cü dedi. Mumcuoğlu bu olayda tetikçi, Emek ve Göktaş ise olayın merkezi, sürekli sivil dolaşıyorlardı ve keşif yapıyorlardı şeklinde konuştu bana. Mumcuoğlu’nun çok iyi atışçı olduğunu ayrıca Hablemitoğlu ile ilgili hazırlanan bin sayfalık raporu, Emek’in odasında gördüğünü söyledi” dedi.

Şimşek’in beyanlarının üzerine bağırmaya başlayan Bozkır, “Yalan söylüyor. Allah belanı versin” diyerek tepki gösterdi.

Tanık Türkay Güngör de olay tarihinde Hablemitoğlu ile aynı sokakta ikamet ettiğini, olay günü Ankaragücü-Galatasaray maçını televizyondan izlediği sırada 2 el silah sesi duyduğunu, camdan dışarı baktığında ise orta boylu birinin karanlıkta bir araca bindiğini gördüğünü anlattı.

Güngör, bir süre sonra suikastın haber kanallarında yayınladığını ve ertesi gün de emniyete gidip ifade verdiğini söyledi.

Duruşmaya yarın devam edilecek.

HABLEMİTOĞLU SUİKASTI İDDİANAMESİ

FETÖ’ye ilişkin çalışmalar yapan Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de Çankaya’daki evinin önünde başından vurularak öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in yanı sıra Mustafa Özcan, Enver Altaylı, Aydın Köstem “tasarlayarak öldürmeye azmettirmek”, emekli albaylar Levent Göktaş ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile emekli binbaşı Fikret Emek “tasarlayarak öldürmek” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası istemiyle yargılanıyor.

Eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ve FETÖ firarisi Serhat Ilıcak’ın “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen davada, Göktaş’ın emir astsubayı Mehmet Narin’in de “suç örgütüne üyelik”ten 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Mahkeme, 18 Mayıs’taki celsede tutuklu sanıklar Göktaş, Altaylı, Bozkır, Mumcuoğlu, Köstem ve Emek’i “yurt dışına çıkış yasağı” adli kontrol tedbiriyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmıştı.

Mahkeme, adli kontrol tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle sanık Bozkır hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartmıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir